26 Kasım 2020 Perşembe

BTS'in Son Albümü "BE" Üzerine Jimin İle Gerçekleştirilen Röportaj


BTS BE Comeback Röportajı Weverse

2020.11.23

Jimin: “Sevilmekten hoşlanan bir insanım"

Jimin konuşmasına genellikle "ben sadece", "bu sadece", "onlar sadece" gibi cümlelerle başlar ama devamında hemen samimi cevaplar vererek duygularını açar.

Ekim ayında V-LIVE üzerinden gerçekleştirdiğin bir yayının sırasında tura çıkacağınız zaman havaalanında giymeyi planladığın kıyafetleri giydin.

Jimin: Gerçekten fark etmemiştim ama sanırım sonunda içinde bulunduğumuz durumun gerçekliği ile yüzleştim.

Bahsettiğin "durum" hayranlarınızla yüz yüze görüşememenin ortaya çıkardığı zorluk mu?

Jimin: Evet. Şu anki şartlarda sahneye çıkıp şarkılarımızı söyleme durumda kalsaydık, nasıl olurdu bilemiyorum. Aynı zamanda kilitli ve tıkalı birçok şeyin açıldığını da hissettim. Tur zamanlarında hissettiğimiz gibi bir heyecan yoktu bu yüzden kolayca yorulduğumuz da oldu. Yine de yeni şarkılarımızı yaparkenki çabamız gibi şimdi de elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Yeni albümünüz  "BE" tamamen kendinizi toparlarma ve ilerleme süreciniz ile iglili gibi görünüyor. 

Jimin: Benim albümdeki rolüm üyelerin albüme dahil etmek istedikleri fikirleri dinlemekti ama bu albüm kişisel duygularımızdan ziyade şimdi hissettiklerimizin bir kaydıydı. Geçirdiğimiz zor zamanları ve bu zorlukların üstesinden gelmek için neler yapmamanız gerektiğini rahatça konuştuğumuz bir albüm oldu.

BE'nin proje yöneticisi olarak tüm üyelerin fikirlerini almayı ve organize etmeyi nasıl yönettin?

Jimin: Yoongi hyung'un proje yöneticisi olmamı tavsiye etmesi ile bu işi üstlendim ama her şeyi yönetmem gerektiğini düşünmedim sadece üyelerin işlerini hızlı ve kolay bir şekilde yapabildiklerinden emin oldum. Genel anlamda bu görev üyelerin fikirlerini almak veya şirketimizle görüş alışverişinde bulunmaktan ibaretti.
Bu yüzden fikirleri toplardım, organize ederdim, “Bunlar geri aldığımız görüşlerden bazıları. Ne düşünüyorsun? ”- şeklinde üyelere tekrar sorardım. Üyeler eğer tamam derlerse cevabı şirkete iletirdim ve yaptıkları şarkılar varsa onları da gönderdim.
Fikirlerini iletmekte geciken üyeleri nasıl teşvik ettiniz? (gülüyor)

Jimin: Grup sohbetimizde isimlerini etkiketleyerek bahsediyordum ve böylelikle cevap veriyorlardı. (gülüyor) Ne zaman birinin veya birilerinin fikrini henüz göndermediğini yazsam diğerleri hep bir ağızdan "acele edin beyler!" yazıyordu ve böylelikle bana fikirlerini iletiyorlardı.

Üyelerden birinin proje yöneticisi olması harika olmuş o zaman. (gülüyor) Tüm farklı fikirlere rağmen nasıl uzlaştınız?

Jimin: İlk başladığımızda yaklaşık bir saat oturduk ve dedik ki: "eğer haksızlığa uğramış hissediyorsanız bununla ilgili bir şarkı yapın; başkalarına umut vermek istiyorsanız, devam edin ve umut dolu bir şarkı yazın. Hadi konuyu bulalım ve onun üzerinden gidelim. Yedi kişiyiz ve albüm güncel olaylarla ilgili olacağından, yedi şarkı yapmak için bir skit koyalım ve solo şarkı olmasın. Hep birlikte üzerinde çalışabileceğimiz bir şey yapalım."


Bu yöntem diğer albümlerinizdeki çalışma şeklinizden farklı olmuş gibi.

Jimin: Aslında "bu şarkıyı biri yapsın, şu şarkıyı diğeri yapsın" şekilde ilerlemedik. Sadece bir şarkı alıp "bunu kim yapmak ister? Diğerini kim yapmak ister?" şeklinde ilerledik. Bu noktada daha hırslı oldum ve diğer üyelerin yaptığım işi onaylanmasını istedim. Birlikte çalışmak çok eğlenceliydi ve ne zaman bir şey yapsam hemen onlara dinletmek istedim. Bana iltifat etmeleri hoşuma gidiyordu bu da eğlencemize eğlence kattı. Şarkılar bittiğinde hissettiğimiz tüm bu duyguları hayranların da hissetmelerini ümit ettik. Gerçi bazı şarkılar albüme eklenmedi. (gülüyor) Gerçekten eğlenceliydi.
Şarkılarınızın hayranlarınıza iletilmesi kadar yapım sürecinin de önemli olduğunu söyleyebiliriz miyiz?

Jimin: Kısa bir süre önce kendimle ilgili yeni bir şey keşfettim: sevilmekten hoşlanan bir insanım. Geriye baktığımda, yaptığım şeyi sadece işim olduğu için değil de arkadaşlarım, ailem, grubum ve hayranlarım tarafından sevilmek için de yaptığımı fark ettim. Bu bağı sürdürmek gerçekten zordu ama sevgiden emin olduğumda ve bu ilişkiyi koruduğumda tatminlik hissettim. Kendime ait bir şey elde etmek gibiydi.

Sadece sevilmeyi istemekten ziyade verilen emek ve kazanılan derin güven duygusundan kaynaklanan bir tatminlik mi?

Jimin: Benim yaptıklarımdansa birçok insanın bana verdikleri/kattıkları hakkında daha çok düşünürüm. Hayranlarımıza veya grup üyelerimize mutlaka bir şeyler borçlu olduğum anlamında değil de onlara duyduğum minnettarlığı bir kez daha hissettim. Beni gerçekten önemsemeyen insanların gerçekte kim olduklarını da gördüm. Bu insanları uzaklaştırmaktansa onlara nasıl daha az duygusal tepki vereceğimi öğrendim. Aynı şekilde beni gerçekten düşünen insanlara da daha dürüst/samimi duygularla yaklaştım.

Bu zamanda hayranlara bu tür duyguları ifade etmek zorlaştı. Gerçekten tek seçenek onlarla şarkılarınız aracılığıyla konuşmak. Bu seferki mesajınız nedir?

Jimin: Yaptığımız her albümde ve müzik videosunda bir mesaj var ama illaki mesajı anlamak zorunda değilsiniz dinlemekten ve izlemekten zevk almanızı umuyoruz. Bu birincisi. Umarım kendimizi vererek yaptığımız şarkıları ve videoları gerçekten beğenirsiniz. Size her zaman en mükemmel halimi göstermek için vücuduma iyi bakıp sıkı çalışıyorum. 

Bu noktada şarkı söylemenin ve dansının oldukça değiştiğini düşünüyorum. “Black Swan” ve “Dynamite” performanslarınız tamamen farklı ama belki de değişen vücut siluetin sebebiyle dansının verdiği duygu daha özgüvenli hale geldi. Bir dansçı olarak ifade etmek istediğiniz şey nedir?

Jimin: Umarım duygularım iyi etki bırakır, size ulaşır. Dansıma, hareketlerime ve şarkı söyleşime kattığım duyguların size geçmesini istiyorum. Bu yüzden çok sayıda geri bildirim aldım, etrafa sorup soruşturdum, biraz araştırma yaptım ve sahnede her bir duyguyu ifade edebileceğiniz uygun bir vücut olduğunu öğrendim. Hepimizin farklı vücut tipleri var. Benim yaşımdaki bir insan için duyguları en iyi ifade edebilecek/yansıtacak bir vücuda sahip olmak için katı bir diyet uyguladım fakat buna eskisi kadar sıkı sıkıya bağlı kalmadım. (gülüyor)



“Dynamite”taki dansını izleyince, vücudun, özellikle döndüğün zaman, öncekinden farklı, daha hafif görünüyorsun. Yeni vücudunun dans hareketlerin üzerinde nasıl bir etkisi oldu?

Jimin: 58 kilo benim için ideal bu yüzden diyet yaparak 5 kilo verdiğimde herkese göstermek istediğim görünümü bulduğumu düşündüm. Objektif olamam ama yine de istediğim belli bir vibe vardı. Önceden ayrıntısız olmak için gerçekten çok uğraşırdım ve bu yüzden daha az yeni şeyler denerdim hata yapmamaya dikkat ederdim ve bunu yaparak kendimi daha fazla ilerlemekten alıkoydum. Ama "Dynamite" ta daha önce hiç denemediğim ifadeleri denedim. İnsanların videoyu izlerken gerçekten buna konsantre olduğumu fark edebilmelerini istedim bu yüzden duygulu ifadeler denedim nasıl desem tatlı (gülüyor) ve komik görünmeye bile çalıştım. Ögelere tek tek değil de bir bütün olarak bakmaya odaklandım.

Ve sonuç olarak göstermek istediğin şey neydi?

Jimin: COVID-19 süresince gerçek bir şov sergileyemedik. Tüm bu zamanı boşa geçirmediğimizi, kendimizi toparlayıp sıkı çalışmaya devam ettiğimizi göstermek istedim. Ancak dans yoluyla 'sıkı çalışma' nın resmini cizme gerçekten yorucu görünebilirdi bu yüzden Dynamite çekimleri boyunca gülümsedim ve dans ettim.

Bu nasıl mümkün oldu? Tüm ekibin motivasyonunu korumak kolay olmasa gerek.

Jimin: COVID-19'un yayılmasıyla birlikte, Billboard Hot 100 listesinin zirvesine yerleştiğimize inanmamız biraz zaman aldı.Telefonlarımızı kontrol ettiğimizde ve birinci olduğumuz söylediğinde çok şaşırdık, inanmak çok zordu gerçi hepimiz ağlıyorduk. (gülüyor) COVID-19 ilk patlak verdiğinde "Ah, hemen bitecek ve tura devam edeceğiz" diyorduk. Bunu söylemenizin sebebi işler zorlaşsa bile gelecek yıl için her şeyimizi ortaya koyacağımıza dair söz vermemizdi.
Her şeyini ortaya koy ve çök... Plan buydu, ama gerçekten hayal kırıklığına uğradık. Daha da kötüsü bu yıl herhangi bir gösteri yapmanın zor olacağını duyduğumda kafamın içi… bir şekilde boştu. Beynim durdu. Biz de öylece ara veremiyorduk. İnsanlar gerçekten zor zamanlar geçiriyordu fakat çalışmaya devam edebiliyorduk. Bunun için mutlu mu olmalıydık yoksa üzgün mü bilmiyordum. Hiçbir şeyin cevabı yoktu. Gerçekten zordu.



Bunu durumun üstesinden nasıl geldiniz?

Jimin: Röportajlarda bir muhabir veya başka biri bana ne zaman amacımın ne olduğunu sorsa 'üyelerle uzun süre performans sergilemek' cevabını verdim. Bu belki de benim en büyük hedefim ve hatta bunu gruba da söylüyordum: "Sizinle gerçekten uzun süre birlikte olmak istiyorum." Sanırım bu duyguyu birbirimize iyi aşıladık. Grubun bitap düşeceğinden çok endişelendim. Ama herkes birbirini güldürüp neşelendirebiliyordu. Birlikte sohbet etmek için daha çok vaktimiz oldu ve böylelikle her ne olursa olsun evimizde bir içkiyle sohbet edip çözebiliyorduk.

İşini bu kadar ciddiye almanı sağlayan şey nedir?

Jimin:  Işimile ilgili her bir ayrıntıyı sevmek istiyorum. İşinize sadece iş olarak bakarsanız hedefiniz sadece para olur. Grubumuzun enerjisi veya hayranlarımızla olan ilişkimizde bunu temel aldığımızı hiç düşünmedim fakat zihinsel ve fiziksel olarak yorgun olduğunuzda iş bir angarya haline gelir ve ilişkileriniz kaçınılmaz olarak zarar görür. Korktuğum şey buydu.

“Dis-ease” şarkısı her üyenin çalışma ile iglili hislerini içeriyor. İşin hakkında ne düşünüyorsun?

Jimin: Asıl mesleğimi, performans sergilemeyi ve şarkı söylemeyi "işe gitmek" olarak algılamıyorum. Ama kamera karşısında başka bir şey yaptığımda bu durumu bazen "işe gitmek" olarak algılıyorum. Hayranlarımız için şarkı söylemek ve performans sergilemek benim için bir iş değil - bu gerçekten, gerçekten yapmak istediğim bir şey.


“Dis-ease” parçasının yazılmasına katkı sağladın değil mi?

Jimin: Bridge (Köprü/geçiş kısmı). Pdogg ile kayıt yapıyorduk ve melodisi olmayan bir bölüm vardı ve - doğaçlama mı demeliyim? - bir şey düşünmeden mırıldanıyordum ve sonra Pdogg bu yeri tekrar söylememi istedi. Ona emin olup olmadığını sordum. Melodiyi yazmamı istedi ve ben de yazdım.

BE'deki bazı diğer şarkılarda da buna benzer bir şey var fakat "Dis-ease" bir şekilde özellikle eski tarz Kore hip hop'unu anımsatıyor.

Jimin: Ben de aynısını düşündüm. Şarkıyı söylediğimde 20 yıl öncesine gittim. Şarkının çoğunu j-Hope yazdı. Bu sadece benim şahsi fikrim olabilir (gülüyor) ama vokalleri kimin söyleyeceği konusunda bir soru işareti olduğunda ben söyledim. Gerçekten ne istersem onu ​​yapıyordum, bu yüzden biraz zaptedilmem gerekiyordu (gülüyor) ama eğlenceliydi.

Kayıt sırasında vokallerin değiştiği bir yer var mıydı? BE'de doğal ses tonunu kullandığın birçok bölüm var.

Jimin: Şarkı söylediğimde genellikle bütüne odaklanırım ama bu sefer öyle olmadı. Özellikle "Life Goes On" - bu şarkı benimle ilgili değil ama empati kurmaktan kendimi alamadım. Sesimin nasıl çıkması gerektiğini düşünmeden şarkıyı söyledim. İletmek istediğim belirli bir duygu üzerinde düşünmedim. Söylediğim gibi ne hissettiysem onu tam olarak kaydettim.

Albümde "Telepathy" isimli bir şarkı var. YouTube'da prodüksiyon sürecini göstermek için yaptığınız yayında telepati fikrini ortaya attınız. Bu da bize bu şarkıyı doğrudan hayranlarınıza ithaf ettiğinizi düşündürdü. Hayranlarınızla telepati yoluyla konuşabilseydin onlara ne söylerdin?

Jimin: İnsanlar güzel bir kalbe sahip ve umarım hep öyle kalırlar. Telepatiyi sordunuz ama sanırım hayranlarımızla gerçekten telepatik bir bağımız var. Bu tamamen belirgin bir şey değil ama samimi olup olmadığımızı bir şekilde hissedebiliyorlar. Ve bence bu yüzden hayranlarımız bizi destekliyor ve her zaman yanımızdalar.


Peki ya sen hayranlarından ne duymak isterdin?

Jimin: Hayranlarımızla ilgili her zaman en çok merak ettiğim şey hayatlarında onları zorlayan şeyin ne olduğudur. Her birinin neyle mücadele ettiğini, onları neyin mutlu ettiğini - gerçekten merak ediyorum. Bizler kendimize ait bir takım zorluklarla yüzleştiğimiz için hayranımızın her birinin hayatında onlara iyi olup olmadıklarını soracak birinin olup olmadığını merak ediyorum. Umarım bu durum bir an önce düzelir, insanlar mücadeleye devam eder ve yetişkinler tüm kurallara uyar. Çocuklar şu an istedikleri şeyleri rahatça yapamıyorlar. Bu süreci yetişkinler tarafından kendilerine dayatılan bir takım kuralları uygulamak olarak görüyorlarmış gibi geliyor. Bu sebeple umarım yetişkinler bu durumu çocuklara onların anlayacağı şekilde açıklayarak yardım eder ve böylelikle pandemiyi bitirebiliriz.

Haberlerde COVID-19 aşısının bulunduğu söyleniyor öyleyse hayranlarınıza çok geç olmadan kavuşacabileceksiniz. Onlara kavuştuğunda ne söyleyeceksin?

Jimin: Kelimelerde ziyade sanırım çok uzun süre birbirimize bakacağız. Ve eğer bir şey söyleyebilirsem muhtemelen "çok şey atlattınız, hadi yeniden birlikte güzel vakit geçirelim." cümlesi olur.


Kaynak: Weverse Magazine 
Çeviri: Ayşegül & Casey

25 Kasım 2020 Çarşamba

Esquire Dergisinin BTS İle Gerçekleştirdiği Röportaj

Esquire Dergisinin BTS İle Gerçekleştirdiği Röportaj | Jimin'in Bölümleri 


ESQUIRE: Solunda bulunan üyede sevdiğin şeyi söyle. 

J-Hope'tan Jimin'e: Jungkook'un Jin hakkında söyledikleri gibi - ağabeyim gibi ama aynı zamanda küçük erkek kardeşim gibi - Jimin için de aynısını hissediyorum.

Ama bizimki tam tersi: benden daha genç olmasına rağmen ağabey gibi hissettiriyor. Ondan öğrendiğim çok şey var. Ama aynı zamanda küçük bir erkek kardeşin cazibesine de sahip - sevimli ve eğlenceli.
Ayrıca hepimiz performans sergilemeyi seviyoruz elbette ama Jimin'in özel bir sahne tutkusu var ve gerçekten performans hakkında düşünüyor. Performans sergilemeyi çok sevdiğini hissedebiliyorum ve bu anlamda ondan öğrenecek çok şey var.

Başardığı her şeye rağmen hala elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ve her zaman farklı şeyler sunuyor bunun için onu gerçekten alkışlamak istiyorum. 

Jimin: Benimle ilgili tüm bu söylediklerin için çok teşekkür ederim.

Jimin'den V'ye: V çok yakışıklı. Hepsi bu.
Suga: En büyük övgü bu.
Jimin: Şaka yapıyorum. Jin, RM için yakından bakarsanız kusurlarını görebilirsiniz dedi. V'ye çok dikkatli bakmanıza gerek yok hemen fark edebilirsiniz. Bu onun özel cazibesi. İçinde onu cana yakın, sempatik yapan bir masumiyet taşıyor - birçok kişi tarafından seviliyor. Ve bence sahip olduğu bu huy aynı zamanda bizim en iyi birer arkadaşlar olmamızı sağladı- bana bu dostluğu armağan etti.


ESQUIRE: ON:E konserinizi tebrik ederim. Muhteşemdi. 
BTS: Teşekkür ederiz. 

ESQUIRE:  Konser bittiğinde ne hissettiniz? 

Jimin: Bence özellikle bu konser için kendi amaçlarımızı belirlemeliydik. Ara vermeden çalışıyorduk ama ara vermek zorunda kaldık. Tüm bu süreç boyunca kendimize neden bu kadar çok çalıştığımızı sorduk. Bu performansların bizim için anlamı neydi? Bu konserden elde ettiğimiz en büyük şey bu sorulardan bazılarına cevaplar almak; neden ve kim için bunu yaptığımızı gark etmek oldu.

ESQUIRE: Peki cevap neydi? 

Jimin: Bunu kısmen kendimiz için yaptık. Ayrıca hayranlarımız sayesinde var olduğumuz gerçeğini yeniden hatırlamış olduk. Ve neredeyse bir yıldır canlı seyirci karşında performans sergilemenin verdiği keyfi unutmuştuk. Bu konserle içinde bulunduğumuz durumun düzelmesine ihtiyacımız olduğunu iyice anladık ve hayranlarımızla yüz yüze görüşerek, performans sergilemeye bir an önce başlama isteğimiz depreşti.


ESQUIRE:  Sana göre cool olmak nedir? 

Jimin: Bunun hakkında fazla düşünmedim ama insanlar bir şeyler giyerken, bir şey söylerken, düşüncelerini iyi bir şekilde ifade ederken ve kendilerinden emin bir duruş sergilerken bana göre havalı olurlar. Bu kendini beğenmişlik değildir. Kendi düşünceleri olan insanların kendine has havası vardır. Bence bu havalı olmak budur. 


ESQUIRE: Hangi BTS şarkısı seni anlatıyor? 

Jimin: Beni en iyi temsil ettiğini düşündüğüm iki şarkı var: Young Forever ve Answer. Uzun yıllar boyunca üyelerle birlikte şarkı söylemek, performans sergilemek ve hayranlarımız için sahne almak benim hedefim. Bu sebeple sanırım bu iki şarkı gerçekten beni yansıtıyor. 



Çeviri: Casey, Army, Aysun 







11 Kasım 2020 Çarşamba

111120 | JIMIN YOUTUBE YAYIN ÇEVİRİSİ


Jimin: Merhaba~ saçlarımı yıkayıp, tam kurutamadan geldim kusura bakmayın. Ahh neyse artık, resmen dağılmış durumda, bomba atılmış gibi görünüyor, Dynamite. Şu an neler yaptığımız, nelere hazırladığımız ile ilgili konuşmak için geldim. Promosyon sürecimiz var ve yıl sonu gösterilerine hazırlanıyoruz. Bugün de koreografi provamız vardı hemen sonra buraya geldim. Provaya neredeyse geç kalıyordum bu yüzden saçlarımı yıkar yıkamaz buraya koştum. Albümü merak ediyor olmalısınız. Hazırlıklarımız çoğunu bitirdik. Şarkılar hazır. Çok eğlenerek müzik videosu da çektik. Bu kadar bilgi vermem de sakınca yok sanırım. 


Sizlere hazırlıklarımızın nasıl gittiğinden bahsetmek istiyorum. Cidden albüme hazırlanırken inanılmaz eğlendim. Hep birlikte tema, müzik hakkında sohbet etmek, " Bunu böyle yaptım sence nasıl olmuş?", "Sözleri, melodiyi bu şekilde yazdım ne düşünüyorsun?" tarzında birbirimize danışmak, yazdığım şarkıları üyelerin dinlemesi, tabi (yazdıklarımızdan) albüme giren de var girmeyenler de var ama üyelerden övgü almak çok iyiydi. Yeni şeyler denemek de eğlenceliydi. 


Notalar hakkında da çok konuştuk. Taehyung ile de bu konuda çok fikir alışverişinde bulunduk. "Bu mu daha uygun yoksa diğeri mi?" şekilde. Yani böyle işte. Şimdi nerdeyse yayınlanmak üzere. 


Ahh tam olarak nereye kadar anlatsam ki size? (Yine saçlarına dokunuyor) Saçlarım çok dağınık. Neyse saçlarımı boş vereyim şimdi. MV hakkında ne kadar spoiler verebilirim ki. Humm bunu söyleyebilir miyim? Müzik videomuz şimdiye kadar çektiğimiz müzik videoları arasına en... evet en işlenmemiş/doğal (Üzerinde çok fazla oynama yapılmamış) müzik videosu. Çekerken çok eğlendik. Ahh albümü dinlemediğiniz için size söyleyecek pek bir şey kalmıyor. Daha fazlasını söyleyemem.

Yoongi hyung için çok endişeleniyor olmalısınız fakat endişelenmeyin ameliyatı iyi geçti ve iyileşiyor. Bize her gün nasıl olduğu ile ilgili fotoğraflar gönderiyor. Güzelce iyileşiyor. Sizi özlediğini söyledi. Sizde benimle birlikte iyileşmesi için iyi dileklerinizi gönderirseniz minnettar olurum. Ben de onu bir an önce görmek istiyorum. 


Evet millet başka neyden bahsedeyim?
Müzik proje yönetmeni olarak ve birçok röportajda albümle ilgili söz aldım. Fakat dürüst olmak gerekirse albüm için pek bir şey yapmadım. Üyelerin fikirlerini şirkete ilettim ve şirketin cevabını da üyelere ilettim. Müzik proje yönetmeni sıkı çalışıyor fakat ben biraz rahat takıldım.


Umrarım heyecanlısızdır. Albümü seveceğinizi düşünüyorum. Albümü en basit şekilde nasıl tanımlasam?
Dün bunun hakkında da konuştuk, bu dönemde hissettiğimiz duygularımızın bir kaydı/aktarımı diyebilirim. Şarkıları dinlemediğiniz için çok fazla bilgi veremiyorum maalesef üzgünüm. Bir an önce dinlemenize sunmayı istiyoruz.
Evet biz iyiyiz. Aslında sağlığıma dikkat etmeye uğraşıyorum ama beni biraz, çok az zorlayan bir şey vardı bu yüzden şu anda biraz dinleniyorum, esnek çalışıyorum. Temel şeyler üzerinde çalışıyorum diyebiliriz. Üyeler de ben de şu anda gerçekten kendimize dikkat etmeye çalışıyoruz. 


Suga hyung durumu da daha kötüye gitmemesi için ve sizinle uzun süre birlikte olabilmek için  bu ameliyatı olmaya kadar verdi. Biraz beklerseniz daha güçlü bir şekilde karşınıza çıkacak.

Keşke her parçayı dinlerken neler hissettiğimi sizlere söyleyebilseydim, ama henüz yayınlanmadı. Tüm yapım aşaması
çok eğlenceliydi. Bu süreçte yeni şeyler deneyerek kendime meydan okumam, gerçi albüme dahil olmayan da çok şey var ama yaptığımız müzikleri üyelere dinletmek eğlenceliydi. Eskiden yaptığımız gibi hyung'ların müzik yapma tarzında yeniden müzik üzerinde çalıştık. Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu ve gerçekten zevk aldım. Bu süreç benim için kendimi ve içinde bulunduğumuz durumu anlayıp kabullenme için biraz fırsat oldu. Bu süreçte sizi daha çok düşünme, geçmişe dönüp bakma fırsatı elde ettim.

Albüm çıktığında siz de nasıl olduğu göreceksiniz. Umarım sizin için uzun yıllar değerli olan bir albüm olur. Sizi çok ama çok özledim. Hepimiz bu şekilde çabalarsak her şeyin düzeleceği anlar elbet bir gün gelecek...Zor olsa da umarım güçlü kalmaya devam edersiniz. Bugünde 
Beni izlediğiniz için teşekkür ederim. Yayından sonra bitirmemiz gereken işlerime devam edeceğim. Albümün dört gözle bekleyin. Çok teşekkürler. Daha detaylı konuşmak için daha sonra yine geleceğim. Görüşürüz bye bye ~  

9 Kasım 2020 Pazartesi

Rolling Stone India Röportaj Çevirisi


 Rolling Stone India | Röportaj Çevirisi 

Soru-1: Sanatınızın büyük bir kısmı ilişkilendirilebilirlik ile ilgili. (İnsanların kendinden bir şeyler bulabileceği şeyleri içeriyor) "The Most Beautiful Moment in Life​" ile 2015'de tanıştıktan sonra hayatımın sonuna kadar hayranınız olmaya karar verdim. Bu albüm serisini yaparken, bu kadar ses getireceğini bekliyor muydunuz? Hayır ise, bu yankıya yol açanın bu albüm olması neden şaşırtıcıydı?

Jimin: "The Most Beautiful Moment in Life Pt.1", Kore'deki müzik şovlarında bize ilk kez ödül kazandıran ve daha fazla hayran çekmemizi sağlayan bir albümdü. Kimse bu albümün ilk birinciliği elde ederek büyük bir hit olacağını beklemiyordu ancak ilerlememiz için önemli bir basamak oldu. Bu rolü üstlenenin neden bu albüm olduğu konusunda bir fikrimiz yok fakat Jin, bu albümün başarılı olacağını beklediğini iddia etmişti çünkü ne zaman j-Hope bir şarkının tutmayacağı söylese, tam tersi oluyordu.

Soru-2: “Black Swan” sanatınıza olan sevginizi kaybetme korkusunu ele alıyordu. Bu parçaya ilham veren yaşanmışlık mıydı yoksa geleceğe dair bir endişe miydi?

Jimin: İşime yönelik iyi niyetimi kaybetme ve sıkı programlardan, taahhütlerden çok yorulduğumda yaptığım şeyi sadece bir 'iş' olarak görme korkusu vardı. 


Soru-3: Jimin, en iyi arkadaşın V ile birlikte “Friends” parçasında yer aldınız. Yakın arkadaşlar arasında şarkı çok ses getirdi. Şarkıyı yazmak ne kadar sürdü ve bu ilişkiyi bir şarkıyla özetlemek zor muydu?

Jimin: Şarkı yazma becerilerimiz biraz pas tutmuş, bu yüzden şarkı üzerinde çalışmayı bitirmemiz biraz zaman aldı. Ancak ikimiz için de keyifli bir deneyimdi. Bu değerli parçayı oluşturmak için eski anılarımızı yad ettik ve bu anıları birer birer şarkıya dahil ettik.

Soru-4:  Şarkıcı Jimin ve dansçı Jimin arasında bir fark var mı? 

Jimin:  Aslında hayır. Ikisini ayrıştırmayı asla düşünmedim. 

Soru-5: Disiplinli olman ve sıkı çalışman, bir çok hayranının gerçekten takdir ettiği bir özellik. Mükemmel olmak için çalışırken seni motive eden şey nedir?

Jimin: Bizi bekleyen hayranlarımız ve daha da iyi bir sanatçıya dönüşecek olan gelecekteki 'ben'in düşüncesi.

Soru-6: "Map of the Soul ON: E" sırasında hepiniz yeniden sahne aldığınızda ne hissettiniz? Böyle bir "Sanal" şovunun en büyük avantajının ne olduğunu söylersiniz?

Jimin: Online konser aracılığıyla hayranlarımızla buluştuğumuz için çok sevindik, heyecanlandık. ARMY'lerimiz ile yüz yüze görüşmüş olsaydık daha da iyi olurdu fakat onları ekranlardan görüp seslerini işitmek bizi çok etkiledi.  Hayranlarımızla aramızdaki mesafeyi en aza indirebilmemiz ve son teknoloji ile donatılan sanal konser aracılığıyla dünyanın dört bir yanından daha çok hayranla iletişim kurabilmemiz bir avantajdı.

Soru-7: Pandemi sanatsal gelişiminizi ve yakında piyasaya sürülecek olan albümünüzün oluşumunu nasıl etkiledi? Bu albümü diğerlerinden farklı kılan şey nedir?

Jimin: Pandemi asıl planlarımızı 
beklenmedik şekilde durdurdu. Fakat bize müziğimizin yanı sıra kendimize de odaklanmamız için bir an durup düşünme fırsatı tanıdı. Daha önce benzerini yaşamadığımız bu dönemde hissettiğimiz duyguları bu albüme yansıttık. Ayrıca konsept geliştirme, besteleme ve görsel tasarım gibi yapım aşamalarının tümünde rol alarak ileri bir adım atabildik.